29 Kasım 2017 Çarşamba

Satsuriku no Tenshi | "Please – kill me." "If you help me get outta here, then I'll kill you."

Herkese merhaba~!
Fazla uzatmadan yazıya geçiş yapacağım. Ama öncelikle bu oyunu bana hediye eden Ensar'a çok çok çok teşekkür ediyorum. Sayesinde bu güzel oyunu alıp oynama şansım oldu. (*´・v・)

Pekala, girişi yaptığımıza göre başlayabiliriz!



Satsuriku no Tenshi, (İngilizce ismiyle, Angels of Death) Stardust KRNKRN (Makoto Sanada) tarafından geliştirilmiş, 4 bölümden oluşan bir psikolojik korku oyunu. Kirisame ga furu mori'de aynı kişi/kişiler tarafından geliştirilmiştir.

Oyunun konusuna gelirsek,
Ana karakterimiz Ray, kendini bir binanın bodrum katında hafızasının bir kısmını kaybetmiş şekilde bulur. Odadan çıkıp bir çıkış yolu ararken elinde tırpan ile gezen Zack ile karşılaşır. Daha sonra ikisi birlikte binadan kaçmanın yolunu arıyorlar.

Şeklinde özetlenebilir.
Bölüm bölüm olan bir oyun olduğu için daha fazla şey söylersem spoilera girebilir. Bu yazıyı olabildiğince spoilersız tutmaya çalışmak istediğim için konunun geri kalanından bahsedemeyeceğim.

Ana karakterlerimiz hakkında olan kısıma geçelim!

(Soldaki Ray, sağdaki Zack)
İlk olarak Ray'den başlayalım.
Ray, (Rachel Gardner) 13 yaşında. Büyük mavi gözlere ve kalçalarına kadar inen sarı saçlara sahip. Kendisi duygudan biraz yoksun diyebiliriz. Oyun içerisinde genel olarak sakin ve duygusuz bir izlenim veriyor gibi. Yine de bana göre çok sevimli bir karakter.

Zack, (Isaac Foster) 20 yaşında olduğu söylenilen ve ilginç bir görünüme sahip olan bir karakter. Sağ gözü siyah, sol gözü sarı renkte. Bandajlarla kaplı olan bir karakter olduğu için bana nedense mumyaları hatırlatmıştı ilk gördüğümde. Yanında bir tırpan taşıyor ve aşırı havalı bir karakter.

~~

Şimdi geldik benim oyun hakkındaki düşüncelerimi söyleyeceğim kısıma.
Öncelikle oyunu beğendim. Ancak korkmayı bekliyorsanız pek korkacağınızı zannetmiyorum. Yapımcının diğer oyunu Kirisame ga furu mori'yi sonuna kadar oynamadım ancak oyunun başlarında gerçekten ürktüğümü/gerildiğimi hatırlıyorum. Bu oyunda o yok. 

Oyunun bölüm bölüm olması hoşuma gitti.
Her bölüm yaklaşık olarak 1-2 saat sürüyor ve her bölüm gittikçe yukarı katlara doğru çıkıyoruz. Katlar arasındaki değişiklikler hoşuma gitti diyebilirim. Ancak atmosfer olarak korkutucu değil. Ib'de tablo veya mankenlerin olduğu odalara gelince oluşan korku yok mesela. (Belli bir şeyden sonra hareket edeceğini bildiğim için aşırı tedirgin oluyordum.)
Satsuriku no Tenshi'de bu korkuyu sadece kovalama sahnelerinde bir miktar yaşadım. Onun dışında katlarda ürkütüğüm veya ilerlemeye çekindiğim bir zaman olmadı. (Belki 4. katın belirli bir sahnesinde tedirgin olmuş olabilirim ama çok küçük bir kısımda, o yüzden saymıyorum.)

Bir de çoğu kişi gibi -bolca crossover fanart gördüğüm için bunu diyorum- Zack ve Ray'in ilişkisini Ib'deki Gray ve Ib'in ilişkisine benzetiyorum. İkisinde de küçük bir kız ve yetişkin bir erkek olduğundan dolayı sanırım. (Ve evet, tahmin ettiğiniz gibi fanartlar var. Ray'in 13 yaşında bir kız olduğunu unutuyor insanlar..)

Pekala, asıl soruya geldik. Oyunu öneriyor muyum?
Kesinlikle evet, hatta rpg maker korku oyunlarına başlayacak insanlar için Sandman'den daha iyi bir başlangıç olabilir. Çünkü korku kısmı cidden az. (Sandman daha ürkütücüydü..)
Rpg maker korku oyunlarıyla azıcık bile olsa haşır neşir olanlar için de gayet güzel bir oyun çünkü hikaye olarak güzel. Bu türü oynayanlar bilir, görselden çok hikaye önemlidir bu oyunlarda.
Satsuriku no Tenshi kesinlikle güzel bir hikaye sunuyor. Finalinin de güzel olduğunu söylemem gerekli.

Steam'den 18 TL'ye alıp oynayabileceğiniz bir oyun. Fiyatı iyi sayılır ama indirim olduğu zaman alıp oynamanızı daha çok öneriyorum. (Bedavaya nereden indirebilirsiniz bilmiyorum.)
Oynayacaklara şimdiden iyi oyunlar diliyorum~!

Ayrıca ne zaman çıkacağını bilmiyorum ancak animesi de çıkacak.
Merakla bekliyor olacağım ancak çok umutlu değilim. Code Realize'dan sonra oyunların animelerine olan düşüncem iyice kötüleşti. Yine de umarım iyi bir iş çıkartırlar..

Böylece bir yazının daha sonuna geldik. Ayda bir kere falan ancak geliyor biliyorum ama eskisi gibi sürekli yazma isteğim gelmiyor. Yine de ara sıra yazıyorum işte bir şeyler. Umarım anlayışla karşılarsınız.
Kendinize iyi bakın, bir sonraki yazıda görüşmek üzere~!

(credit)