Uzun zamandır yoktum. (Yaklaşık olarak 3,5 hafta kadar.) Bu sürede neler yaptım, neler oldu kısaca anlatayım diyeceğim de. Kısa değil.
BAYAĞI uzun.
Neyse, artık buradayım! Sonunda İzmir'e taşındık, sonunda internet bağladı, sonunda tilki mutlu!
Yolculuktan bahsedeyim kısaca, 16 Şubat'ta uçak ile geldik sonra İzban(?) denilen metro/tren ile yeni eve falan. En zor kısım İzban'dı benim için, Gölge'yi bir o tarafa bir bu tarafa taşımaktan parmaklarım acıdı.
Bir de uçak yolculuğunda -bizimle beraber kabinde geldi bir de- akıllı duran hayvan İzban'da az huysuzlandı falan. (Gören herkes de "Köpek mi?" diye sorup durdu.)
Neyse, sonuç olarak yeni eve bayağı bitkin bir şekilde geldik. Gölge ilk hafta alışamadığından bayağı tuhaf davrandı sonra alışınca eski haline döndü.
Pofuduk pofuduk dolaşmaya devam!
Aiko~ Şuan bu arkaplanım. Gerçi bu kırpılmış hali. |
Neler yaptığıma gelelim biraz da, öncelikle Lamento bitti. Gerçi buraya geldiğimde bir tek Bardo adlı karakterin route'u kalmıştı. O da kolayca bitti sayılır.
Kitap olarak süpriz bir şekilde iki tane bitmiş kitap var. Biri Bahar Karları, diğeri ise Kadınsız Erkekler. Bahar Karları hakkında söylemek istediklerim var ama diğer kitap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Belki yazarım ve neden pek tatmin etmediğini falan anlatırım.
Sonra süpriz bir katılım bir bir anime!
Uzun zamandır arşivimde tozlanmış şekilde duran Kyousogiga adlı anime bitti. Anime her zaman favorim olan anime listeme girdi bile, karışık animeleri seviyorum sanırım.
Uzun zamandır arşivimde tozlanmış şekilde duran Kyousogiga adlı anime bitti. Anime her zaman favorim olan anime listeme girdi bile, karışık animeleri seviyorum sanırım.
Bayağı güzeldi~
Bunun dışında merak edilebilecek bir soruyu cevaplayayım. "İzmir nasıl?"
İzmir güzel. Daha doğru düzgün bir yer görmedim, bulunduğum ilçe olarak söylersem güzel. Sahil falan yakın sayılır. (Evden gözüküyor.) Kimse buranın sahilini sevmiyormuş, bence gayet iyi?
Kötü bir yanını görmedim yani. İnsanlar kötü tarafını görmeye alışmışlar galiba.
Kötü bir yanını görmedim yani. İnsanlar kötü tarafını görmeye alışmışlar galiba.
Bir de 6-7 ay sonunda saçımı kestirdim, önceki hali kısaydı belki de -gittiğimiz kuafördeki bayan "Saçın zaten kısa" dediğine göre kısa olmalı- ancak bana göre uzundu!
Kahkülümü çok kesmeseydi gayet iyiydi aslında ama olsun, fena değil. Güzel oldu. Sanırım bu sefer olabildiğince uzatacağım, yani çabalayacağım.
Kahkülümü çok kesmeseydi gayet iyiydi aslında ama olsun, fena değil. Güzel oldu. Sanırım bu sefer olabildiğince uzatacağım, yani çabalayacağım.
Ehem ehem, neyse benden bu kadar.
Olmayan işlerimi bitirdikten sonra gene buralara uğrarım. Başlık değişikliği falan yapmam gerek..
Neyse, kendinize iyi bakın!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere~!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere~!
Yeni ev yeni şehir zor olsa gerek Kitsune-chan, ama yine de hayırlı olsun İzmir güzel yerdin inşallah yakında orada da eğlenecek vakit geçirecek şeyler bulursun. Bu arada Kadınsız Erkekler nasıldı? Uzun zamandır Murakami okumak istiyorum ama çok kararsızım..
YanıtlaSilZor, insanlara alışmak falan ama Adana'da daha zordu benim için. Burası daha rahat geliyor. Umarım yakın zamanda dışarı çıkmamı gerektirecek bir şeyler yapmaya başlarım. İyi dileğin için teşekkürler bu arada~
SilKadınsız Erkekler için kısaca söylersem bana göre en son okuman Haruki Murakami kitabı. Kitap bölüm bölüm (her bölümde farklı karakterler var ama ana konu aynı, "kadınsız erkek") sevdiğim ve okuduğum için mutlu olduğun 2 tane bölüm var. (7 bölümde 2 tane yani, az gibi?) Bu kitap yerine herhangi başka bir kitabını okumanı öneriyorum.
Kötü değil ama iyi de değil. Okumadıysan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu kitabını önereceğim, ilk başta sıkıcı ve yavaş ilerlese de son 200 sayfa bayağı akıcı. Çabucak bitiyor yani. Artı japonca aslından çevirilmiş sanırım bu iyi bir şey?
Neyse, çok konuştum ben. Teşekkürler yorumun için~