Bu güncelleme yazılarını yazmayalı baya uzun zaman oldu. (Bir aydan kısa bir süre sonra bir yıl olacaktı.) Sanırım hala kendi sorunlarım hakkında birilerini sıkmak konusunda çekincelerim var.
Hayatım yorucu geçiyor.
Ya da sadece bana öyle geliyor.
Piyano derslerine hala devam ediyorum. Bu yıl yine konsere çıktım, kırdığım bir pot yüzünden fazla hatırlamak istemediğim bir anı. Ama yine de aşırı kötü değildi, ikinci bir deneyim oldu. Umuyorum seneye daha iyi olacak. (Twitter'dan piyano dersleri hakkında sürekli gevezelik yapıyorum, yaklaşık olarak her hafta konuyla ilgili birkaç tweet görebilirsiniz.)
Herhangi bir şey yazmasam da İzmircon'a yine gittim bu sene, ilk gün aşırı derece uğraştığım bir karakteri yaptım ancak kostümün içinde rahat değildim bu da pek iyi bir gün geçirememe neden oldu. İkinci gün ise çok daha rahat bir kostüm giydiğimden eğlenceli vakit geçirdim. Çok fazla insan ile tanışıp konuşma şansım oldu, tanıdıklarımla da aramda olan ilişkiyi biraz da olsun derinleştirdim diyebiliriz. (Gerçi bu ne kadar işe yaradı bilmiyorum, gerçek hayatta tanıştığım/görüştüğüm kişilerle iletişimi devam ettirmek benim için zor bir şey. Zaten bu yüzden bir elin parmak sayısını geçemeyecek kadar arkadaşım var.)
Bolca oyun oynadım, hatta belki de gereğinden fazla.
Zero Escape serisini bitirdim. Hala büyük bir boşluk hissediyorum.Yeri bende ayrı olan bir visual novel(?) serisini bitirdiğim için normal sanırım. Üçüncü oyun sanırım en çok sinirlendiğim ve kafamı flow kısmıyla bile karıştıran oyun oldu. İyi bir final miydi bilmiyorum ama Zero Escape'e uygun şekilde bitti diye düşünüyorum.
(Bu arada Zero Escape'in yazarı ve Danganronpa'nın yazarı birlikte bir oyun yapmaktalarmış. Hem heyecanlıyım hem de korkuyorum. Şu videodan detayları öğrenebilirsiniz sanırım.. -veya benim yapmadığım gibi normal bir şekilde araştırabilirsiniz-)
Bu boşlukta Persona 5 beni meşgul tutuyor.
Şuan yaklaşık 36 saatlik bir gameplayim var ve bu kadar eğlenerek oynayacağımı düşünmüyordum. İlk başlarda aşırı zorlansam da belirli bir yerden sonra eğlenceli olmaya başladı. (Persona 4'de yaşadığım dublaj sorununu bu sefer yaşamadığımdan dolayı, başarısız olsam da tekrar denemek için önemli bir sebebim oluyor.)
Vee sanırım bu kadar.
Aslında bahsetmek istediğim bir konu daha var ancak sanırım pek zamanı değil. Saat geç oldu ve battaniyeme sarılıp uyumak istiyorum. Kış yavaş yavaş geliyor ve bu beni içten içe mutlu ediyor. (Pofuduk şeylere sarılıp uyumayı sevdiğim için.)
Umarım sizin de günleriniz iyi geçiyordur.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere~!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder