16 Aralık 2015 Çarşamba

Mim; Merak Ediyorum.

-Yazıyı normalde mimlendiğim gün (yani 11'i) tamamlayıp yayınlayacaktım ancak hastayım ve pek de iyi değilim. Ondan dolayı gecikti.-

Herkese merhabalar~!
Çok sevgili Danganronpa yazısından sonra yine karşınızdayım. Umarım hoşunuza gitmiştir. Bayağı çenem düşmüş. Hatta bahsetmem gereken birkaç şeyi de unutmuşum. Unutmadığım bir zaman bir güncelleme yapmam gerek o yazıya.

River'a çook teşekkür ediyorum beni mimlediği için. Mim'in konusu da çok hoşuma gitti. Umarım altından kalkabilirim.
Uzun zamandır Gölge'nin fotoğrafını koymamıştım.
Buyrun efendim~!
Sevdiğimiz, sevmediğimiz veya takıntı yaptığımız şeyler hakkında yazıyoruz galiba?;

  • Beni rahatsız eden birçok şey var. Bir şey yaparken rahatsız olmamı sağlayacak bir olay olduğunda (gürültü, patırtı gibi) aşırı şekilde sinirleniyorum ve yaptığım işe uzun bir süre devam etmiyorum.

  • Üstteki madde ile bağlantılı olarak kulaklarım çok hassas. Yani annem ile oturma odasının kapısı kapalı bir şekilde konuşurken babamın demir kapıyı açtığını falan duyabiliyorum. (Annemler bundan şikayetçi çünkü ses olduğunda direkt söylüyorum) Bu kadar iyi duymamı hem seviyorum hemde sevmiyorum.

  • Bağlantılı devam ediyoruz. Bazı insanların sesi çok hoşuma gidiyor, iç gıdıklayıcı bir duygu oluşturuyor. Birkaç tane youtuber ve bir seiyuu sadece bu hissi yaratabiliyor bende gerçi.

  • Tatlı ve tuzlu uyumunu severim. Hatta güzel bir tarifimsi şey var. Krem çikolatayı eritip içine balık kraker atıp yiyebilirsiniz. Çok güzel oluyor.

  • Kıskancım biraz. Arkadaşlarıma karşı gerçi birazcık, arkadaşlarımı başka arkadaşlarından kıskanıyorum. Ama isteyerek olmuyor ve bu özelliğimi sevmiyorum.

  • Çocukları/Bebekleri sevmiyorum. Küçüklükten beri böyle, oyuncak bebeklerim yerine peluş oyuncaklarım oldu. Oyuncak bebeklere dokunmak bile istemezdim.

  • Kedileri bayılacak derecede seviyorum. Çoğu kişi biliyordur gerçi bunu. Hep bir köpeğim olsun istedim ama kedim olduktan sonra kediden vazgeçmedim.

  • Kitap okumayı seviyorum. Ama sadece istediğim kitapları, ödev olarak vs. verilmiş kitapların neredeyse hiçbirini okumadım. Şeker Portakalı adlı kitap ödev olarak verilmişti ve ben değil annem okumuştu o kitabı sadece. Şuan bile konusu geçiyor, "Beyza niye okumadın?" gibisinden.

  • Psikoloji konulu anime/mangaları daha çok severim. Hatta özellikle bir mangakanın bir mangası resmen aşırı hoşuma gidiyor. Yeni bölüm gelince/Bölümü okurken sevinçten titriyorum ve aşırı tepki veriyorum falan. (Kendimi Omocat'in fujoshi tişörtündeki kız(?) gibi hissettim.)

  • Sebze yemeği sevmiyordum. Ama şimdi hafiften barıştım gibi, yine de çok severek yemiyorum birçok şeyi. Ayrıca domatesi hala yemiyorum.

  • Manga okumayı, anime izlemekten daha çok seviyorum. Anime izlemek için bilgisayarıma yüklemem gerekiyor. Çünkü bir anda donunca aşırı sinirleniyorum.

  • Okuduğum kitabı bir daha baştan sona okumama takıntım(?) var. Aynısı bazen oyunlar için falan da oluyor diyeceğim ama yalan olacak. (Mad Father'ı 5, IB'yi 3-4 ve Misao'yu 2 defa bitirdim çünkü.)
Sanırım bu kadar yeterli. Umarım yeterli olmuştur. Bilindik şeyleri yazmışım gibi sanki, neyse bilmeyenler öğrenmiş oldu.
Okuyanlara teşekkür ediyorum.
Mimleyeceğim kişi ise tabii ki Kaida, ehehe.
İyi şanslar. <3

Evveet, benden bu kadar. Kendinize iyi bakın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere~

hasta olmaktan nefret ediyorum.

2 yorum:

  1. öncelikle geçmiş olsun Kitsune, hasta olduğunu okuyunca merak ettim, umarım ki artık daha iysindir. ^^ yaaa, gölgenin fotoğrafını görünce barakamon'daki kedilerin peşinde koşan Sensei gibi tepki verdim resmen. çok tatlı! nazarlar değmesin. IB ve Sims word gibi benim bilgisayarın bir parçası oldu zaten. formattan sonra ilk yaptığım iş ikisini kurmak oluyor, (hatta öyle ki bazen oyunu bile açmıyorum. mesela bilgisayar formattan çıktığından beri bir kere bile olsun simsi açtığımı anımsamam. yinede oyunun o simgesini görmek isterim tuhaf bir biçimde.) mimini okurken çok keyif aldım, bu arada güncelleyince o yazını tekrar okuyacağım. merak ettim nitekim. unutmadan oyunu da kurdum lâkin henüz oynamaya fırsat bulamadım. masaüstünde benimle bakışan sims gibi durur şu an.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık daha iyiyim, hastalığın ilk iki günü çok zordu çok az uyuyabildim falan. Ama ilaçları alınca rahatladım. Şimdi iyileştim sayılır ama ihmal etmiyorum ilaçları

      Kendisi adına teşekkür ediyorum.

      Bende de öyle, oynamadığım birçok oyun var ama süs olarak dursun diye indiriyorum resmen.

      Oyunda yapmadığım birkaç şey kalmış, onları tamamlayınca bir güncelleme yapacağım ona. Uzun sürebilir sanırım. Güncellediğimde blogun kenarına bir duyuru köşesi yaparım sanırım. <.<

      Yakın bir zamanda oyna bence, ilk oyunda en az ikinci oyun kadar güzel~

      Sil