Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Zetsubou-hen | 6. Bölüm Yorumu/Özeti

Herkese merhaba.
Bunu Mirai-hen'in 7. bölümünün geleceği gün yazma fırsatımın olması cidden komik ama geçen hafta 3 günde farklı farklı olaylar oldu. En kötüsü Cuma günüydü herhalde bayağı olaylı geçti benim açımdan.
Neyse efendim, bugün iyiyim o yüzden çabucak yazıya geçelim!

Bu bölüm çoğunlukla Junko ve Kamukura Izuru üzerineydi. Özellikle Kamukura Izuru. (Bana göre.) Benim için hoştu çünkü Izuru ilgimi çeken gizemli bir karakter. Konuştuğunu görmek/duymak bile heyecanlandırıyor.

Fark edenler oldu mu bilmiyorum ancak bu bölümde açılış şarkısındaki renkler değişti. Tersine döndü gibi? Kesinlikle renklerde değişme var ancak tersine mi döndü emin değil gibiyim.

Soldakiler 6. Bölümdeki açılış şarkısına ait, sağdakiler 1. bölümden.

Bir dikkatimi çeken şey daha vardı açılış şarkısında, Izuru ve Hinata'nın olduğu sahnede Hinata soluk gözüküyordu. Gidip geliyordu falan..

Açılış şarkısını geçelim.

(Bölümün başında Kamukura'nın uyanmasını görüyoruz.)

İlk kısımlar yine neşeli, sınıfı falan taşıyorlar. Tanaka'nın tavşanı, Hiyoko'ya kaka fırlatıyor falan. Kimse Komaeda'yı özlememiş. (#SedBoiKomaeda #Zetsuboi)

Sonra Junko'nun kısımları geliyor tabii ki, birinin(?) gözünü çıkartıyor.. Sansürlü olduğu için çok "Agh, resmen hissettim." derecesinde değildi ama rahatsız ediciydi.

Junko ve Mukuro, Kamukura Izuru'nun tutulduğu yere giriyorlar. Junko, Kamukura'ya abartısız fangirllüyor. "Kamukura-senpai!" deyip durdu. Ne kadar hayranı olduğundan bahsetti falan, 

Klasik Junko.

Kamukura anlamsız bakışlarla bakıyordu o sırada, bir ara Junko bir şey saplamaya çalıştı Kamukura'ya ancak oturduğu yerden ayağıyla eziverdi dfjsfkljsf

Şuan komik oluyor ama izlerken bayağı etkileyici gelmişti. Bu arada kardeşinin durumunu görünce Kamukura'ya saldır ancak Kamukura resmen elinin tersiyle bir vurdu duvara yapıştı Mukuro.

#SaveMukuroFromWall

Bundan sonrasında Izuru, Junko'nun hareketlerinin anlamsız olduğunu ve kazanamayacağı halde neden bunu yaptığı hakkında sorgulama yaptı. Junko umudun bir sonunun olduğunu ancak umutsuzluğun bir sonu olmadığını ve umutsuzluğun kendisini ne kadar heyecanlandırdığından bahsetti.

Bazı yerlerde mantıklı konuştu, hak veriyorum kendisine ama son sahnede delirmiş bir şekilde "Sadece umutsuzluk seni kurtarabilir! Seni sadece ben kurtarabilirim." deyince, Junko'nun aynı Junko olduğuna karar verip hak vermeyi kestim. (Kamukura, Junko'nun dediği şeyden sonra üzerine bastı yine. Junko iptal. Zaten alarmlar falan da çalıyordu.)

Benim ilginç bulduğum şey Kamukura'nın, Junko ve Mukuro'yu şikayet etmemesi/kimseye geldiklerini söylememesi oldu. Üstüne Mukuro'ya, "Uyanınca ona beklediğimi söyle." tipi bir şey söylemesi... Ne kadar canının sıkıldığı belli oluyor. 

Siyah Noodle! (Böyle dediğime bakmayın içim gidiyor Izuru'nun saçlarına, çok güzeller.)

Mukuro, Junko'ya bunu söylediği anda Junko revir(?)'den kalkıp "Senpai'mi görmeliyim, beni bekliyor." modunda çıkıyor.

Bu sırada Pure Chairudo'muz Ryouta, kontrol amaçlı hastaneye/revire gitmektedir. Kader kötüdür ve Ryouta, Junko ile karşılaşır.

Junko tarafından işgal edilmiş Ryouta artık pure değild-

Tamam şakayı kesmeliyim, Burada ilginç olan Junko'nun yukarıdaki konuşmadan sonra Ryouta'ya sarılması ve bunun kaçınılmaz bir karşılaşma olmasını söylemesi.

Arkadaşım bölümü izledikten sonra bana ilk sorduğu şeylerden biri, "Junko neden böyle bir şey yaptı?"oldu, çünkü birlikte teori konuşup insanları nasıl umutsuzluğa boğacağımızı koşuyor- 

Öhöm öhöm, benim cevabım ise büyük ihtimalle çoğu insanın aklına gelmiş olan "manipüle aracı olarak kullanma" oldu. Çünkü umutsuzluğu anime ile yaymaktan daha güzel ne olabilir ki!
Ancak bir şeyler ters gitmiş olacak ki, anladığım kadarıyla Ryouta yerine taklitçi manipüle edilmiş. Hmm, acaba nasıl oldu?

Neyse, uzatmayayım dedim yine uzattım. Bölüm hakkında düşüncelerim(?) bunlar..

Bir sonraki yazıda görüşürüz, kendinize iyi bakın~!

(Yarım saatten az vakit sonra Mirai-hen'in 7. bölümü çıkıyor vav.)

(Çevirmen tembel olduğu için 10 saat ertelendi. Gece 4'de gelecek tahminen.)

(Japonya'daki hava şartlarından dolayı yine ertelenmiş.)

Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Mirai-hen | 6. Bölüm Yorumu/Özeti (100. Yazı!)

Herkese merhaba~
Tekrardan bir sonraki yazı -fazla- geç geldiği için özür diliyorum, vaktim olmadığından dolayı yazamamıştım.
Neyse, hızlıca bölüme geçelim çünkü bayağı bir şeyler oldu!

(Spoiler içerir.)

Bu bölüm benim açımdan bayağı heyecanlıydı, dolu dolu bir bölümdü.

Senaryoyu yazan kişi izleyicileri korkutmayı seviyor olsa gerek, Kirigiri bir an gitti zannettim. (Ek olarak Kizakura ve Ryouta öldü diye de korktum.) Kirigiri kabus çıktı, diğerleri de açıdan dolayı korkuttu.

Bu tür olaylar oldukça saçma teorilerim oluşmaya devam edecek gibi görünüyor. 

Bölümdeki şaşırtan olaylardan biri 2 kişinin ölmüş olması, gerçekten böyle bir şey mi oldu (birini katil, diğerini normal biri de öldürmüş olabilir) bilmiyoruz. Ancak, Izayoi sizlere ömür millet bir fukboi daha gitti.

Monoka her zamanki gibi ortalığı karıştırmak için elinden geleni yapıyor, hatta Makoto'yu Munakata'ya karşı doldurmuş gibi bir şeyler oldu. Ancak hala love/hate olayı yaşıyorum, acaba neden?

Sonra bir şekilde Gekkougahara -yani Monoka-'nın aracılığıyla Byakuya'ya ulaşıyorlar ve yardım istiyor Asahina ve Makoto. Ayrıca Munakata'nın Jabberwock Adasına (İkinci oyundaki karakterin bulunduğu ada) bir şeyler gönderdiğini öğreniyoruz. Byakuya yardıma geleceğini ve adaya da kendi ekibinden birilerini göndereceğini söylüyor. Konuşma orada bitiyor, ancak sonra öğreniyoruz ki "gerçek" Gekkougahara öldürülmüş.

Byakuya bunu Asahina ve Makoto'ya söylemiyor ki Monoka saçma sapan bir şey yapmasın. Tüm bunların peşinde Monoka var kesin, gibi bir cümle kuruyor. Sonra "Neyse ki o ikisi Towa City'de." diyor.

Ben bu kısımda iptal oldum. ÇÜNKÜ TAHMİN ETTİĞİM/ETTİĞİMİZ HER ŞEY ÇIKIYOR.

Toko ve Komaru da gelmiş bulunmakta millet! *sol gözünden bir damla yaş akar*

Cidden sevdiğim bir ikili bu, bir de Another Episode'u japonca seslendirmeli olarak tekrar oynayabilsem..

Zerre zevk alamamıştım ingilizce oynayınca.. (Oyun hakkında tek kelime bile yazmama sebebim budur. Acı çekiyorum.)

#teamegafon

Son sahnede ise Hinata'yı görüyoruz. Tahminen Munakata'nın gönderdiği(?) şeyler adaya doğru bayağı yaklaşmış. Hinata iskeleden gelen gemilere falan bakıp, "Bu çok sıkıcı." diyor ve bitiyor!

Şunu söyleyebilirim ki, gelecek bölümlerde fazlaca eğleneceğiz. Gerçi ben her bölümde eğleniyorum. Bu arada geçenlerde iki sezonunda turkanime.tv yorumlarına baktım ve bu iyi bir fikir değildi. Cringe challenge gibiydi benim için, o derece..

Neyse, perşembe veya cuma günü görüşürüz~!
Kendinize iyi bakın.

Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Zetsubou-hen | 5. Bölüm Yorumu/Özeti

Herkese merhaba!
Bu yazıyı elimden geldiğince kısa tutmaya çalışacağım için Tumblr meme'lerinden uzak duracağım, başımı ağrıtmaya başladı zaten Tumblr.

Pekala başlayalım!

İlk kısımda Yukizome, Reserve Course'da yaşadıklarını kısaca anlatıyor. Sonuç olarak 6 ayın sonunda eski öğrencilerine geri dönüyor. 

Komaeda uzaklaştırıldıktan sonra hiçbir şekilde dönmemiş, kısaca büyük bir ihtimalle Komaeda'yı artık pek göremeyeceğiz.

Üzgünüm fangirller!

Yukarıda bahsettiğim sahneden sonra Kirigiri, Asahina, Celes ve Ishimaru'nun belgelerini/evraklarını görüyoruz. Yaşasın! Herkesin yakından bildiği birinci oyun karakterleri geliyor!

Neyse, sonra Yukizome sınıfa geri dönüyor ve konfeti falan patlatıyorlar. Bayağı sıcak bir karşılama! Hepsini Nanami planmış tabii ki, ne kadar sevgi dolu!

Buradaki en büyük bomba tartışmasız Hiyoko, şok oldum çünkü görünce.. 6 ayda resmen yetişkin olmuş boyu uzamış falan. Ama kişiliğinde 1 gram değişme yok, hala Tsumiki'ye eziyet etme peşinde.

Ah, bir dakika Ryouta'yı unuttuk!

Bu bölümde bol bol(?) o da var. Şişman olanın taklitçi olduğunu hepimiz biliyorduk, Mirai-hen'deki gerçek haliydi. Bu bölümde de gerçek halini görebildik.

Anime çizebilmek için kendini feda ediyormuş zavallıcık, hatta bir ara güçsüz düşüp bayılıyor. Taklitçi Tsumiki'yi bulup (Çünkü Ultimate Hemşire/SHSL Sağlık Görevlisi) getiriyor ve tedavi etmesini sağlıyor. Sonrasında tuhaf olaylar gerçekleşiyor tabii ki. Her zamanki Tsumiki işte!

(#SaveRyouta2016)

Önemli kısımlara gelelim, bu bölüm sonunda başımızın belası Enoshima Junko geri dönüyor. Mukuro ile beraber, deftere çizilen Monokuma görüyoruz falan. 

Bu arada Despair Sisters türkçe altyazıda Keder Kız Kardeşler olmuş, hangi fansub'ın çevirisi hiç hatırlamıyorum ancak.. Neden? Hani bu oyun/animede belirli olan iki şey var, umut ve umutsuzluk.

Ana şey bu yani, nasıl oluyor da böyle bir şey gözden kaçıyor anlayamıyorum...

Neyse, ben ingilizce altyazılı izlediğimden problem yok. Gözüme batan çok çok az şey oluyor.

Junko gelir de Makoto olmaz mı!

Onu da görüyoruz ama kısa bir süreliğine, sayesinde Komaeda'yı pek özleyeceğimi sanmıyorum. Gerçi hikayeye ne kadar etkisi olacak o belli değil. (Seslendirme sanatçıları aynı, Makoto ve Komaeda'nın.)

Son olarak -SONUNDA- Hinata'yı görüyoruz. Bu sahne yüzünden sonraki bölüm için beklentilerim fazlasıyla yüksek. Umarım boşa çıkmaz beklentilerim.

Bu yazı fazlasıyla gecikti, özür dilerim.

Ancak bir türlü yazamadım.. 

Güncelleme #7 | #SaveKitsune

Herkese merhaba!
Bloga haftada 2 kez Danganronpa sağ olsun yazı geliyor, ancak bunları okumayan/okumak istemeyen insanlarda vardır. Hemde ruh hali güncellemesi yapmalıyım, 1 ay olmuş.

İlk olarak iyi olup olmadığım ile başlayalım.
Gayet iyiyim. Fazla aksiyon yaşamadım ancak iyi şeyler oluyor. Depresif olduğum anlar şimdilik çok çok az, sadece belirli anlarda yaptığım hareketler yüzünden kendimden iğreniyorum.

Holy takım ile yine benim resimli kulaktan kulağa demeyi tercih ettiğim challange'ı yapıyoruz. Bu sefer ilk resmi ben çizdim. Maalesef diğerlerine spoiler olmaması açısından herkes bitirene kadar koyamayacağım ancak bittiğinde twitter hesabıma mutlaka koyarım. Çünkü bu sefer neredeyse hiç çalışmadığım halde iyi bir iş çıkarttım sayılır.
Seviyeme göre gayet iyiydi??

Artık bir fanım var! Evet doğru duydunuz.

Bu sıcak yaz günlerinde beni bilgisayar başındayken koruyabilecek bir fan!

Mini-Fan!

İsmine gelirsek, pembe olduğu için arkadaşıma, "Pembe saçlı bir anime karakterinin ismini koyalım." dedim, o da "Madoka ( ͡° ω͡°)" dedi. Sonuç olarak adı Madoka oldu!

"Mahou Shoujo Mini-Fan, süper serinletici büyüsünü kullandı!"

Şu sıralar babam ile ara sıra Pokemon Go oynuyoruz, hatta bugün sonunda sahile gittik de 3-4 taneden fazla pokestop gördüm. Gym'de varmış, gözlerim yaşardı. (#TeamMystic)
Ama trajik bir an yaşadım çünkü Cubone'u elimden kaçırdım, yakalamayı çok istiyordum. Ancak kötü şansın yanında iyi şansımda vardı 206 CP'lık Eevee ve 215 CP'lik Parasect yakaladım.
Kendimi Eevee ile teselli ediyorum.. Evet..
Yakın zamanda Gaziemir'deki Optimum'a gitmeliyim sanırım, orada bayağı pokestop varmış babamın dediğine göre.

Bunların dışında Code Realize'da biraz ilerledim, Impey ve Lupin'in route'u kaldı sayılır. Lamento yazısı hala yazılmadı, ilerleme göremiyorum onda. Oyun hakkında sadece şikayet edeceğim için kalsa da olur ama şikayet etmezsem delireceğim için.. Belki bir gün insanlar.. Belki bir gün..

Ah, bu arada sonunda Pocket Mirror çıktı! 2 yıl kadar önce demo'su hakkında bir şeyler söylemiştim. SONUNDA çıktı. Oyunu biraz oynadım ancak bitiremedim, büyük ihtimalle spoiler da yedim ama o kadar spoilerdı ki anlayamadım bile. Umarım Code Realize bitince sıra ona da gelecek.
(Bu arada oyun tam istediğim gibi ilerledi oynadığım kadarıyla, zırt pırt jumpscare yoktu.)

Oyun görsel olarak bayağı güzel, onu söylemem gerekli.
Açılış ekranını görünce bayağı "emeng tenrim" oldum.

Başkaaa, tuhaf animeler izliyorum mangalar okuyorum.

Re:Zero'ya başladım, bayağı hoşuma gitti. Severek izliyorum, ama bittikten sonra izlemem daha mantıklı olabilirmiş. Neyse, her hafta heyecan ile beklemek eğlenceli oluyor. (#ProtectRem)

Artık gün saymaya başladım, uzun zamandır yapmıyordum.
Bakıyordum izlediğim siteye, "Hmm, bu gelmiş tamam izleyeyim." modundaydım. Şimdi birçoğunun gününü beklemeye başladım.
"Ne alaka? Çok gereksiz." diyecekler için ise ben bunu nostaljik buluyorum. Anime izlemeye başlayalı 4 yıl oldu ve ben neredeyse 2 yıldır hiç gün takip etmiyordum. Çünkü eskiden izlerken aldığım zevki alamıyordum/heyecanlanamıyordum.

Şuan yerden yere vurabileceğim bir seri olan Kuroko no Basket'in ilk sezonunu izlerken o kadar heyecanlanıyordum ki bazen izleyeceğim diye uyuyamıyordum. Ao no Exorcist'i korkarım diye sonra izlediğimi hatırlıyorum, izlerken ne kadar heyecanlandığımı.

Death Note'u izlediğim dönem akşam 9'dan sonra bilgisayar yasağım vardı, ertesi gün okuldan geldikten sonra onu izlemek için can atıyordum.

Ya son 1-1,5 yıl içinde gelen -birkaçı hariç- animeler bu heyecanı veremiyordu, ya da ben bu heyecanı hissedemeyecek kadar bıkmıştım. Belki de büyümüş ve o heyecanı hissedemeyecek hale gelmiştim.

Neyse, yeterine uzun bir yazı oldu.
Anime konuları ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım gibi gözüküyor..

Beni buraya kadar dinlediğiniz/okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazıda görüşürüz, kendinize iyi bakın.

Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Mirai-hen | 5. Bölüm Yorumu/Özeti

Herkese merhaba.
Bugün hüzünlü çünkü bu bölümler birileri öldü.
Yine sed laifu saatlerim..

Ama geçecek, çünkü hayatın gerçeği budur!!!

(Spoiler içerir.)

Bu bölüm -sonu hariç- Zetsubou-hen'in 4. bölümündeki gibi Izayoi, Kimura ve Ruruka üzerineydi. İlk dakikalar direkt flashback'ti. Muhteşem üçlümüzün nasıl tanıştığını öğrendik, Ruruka'nın Kimura'yı nasıl kullandığını falan mesela, Animenin başından beri Ruruka'dan hoşlanmıyorum, bu bölümde iyice hoşlanmamaya başladım.

Kimura kullandığı bir ilaç yüzünden şekerli şeyler yiyemiyor diye kızı hain ilan ediyor, "Sen zaten benim şekerlerimi de yemiyordun!" diye.

Neyse, yasak hareketlerden konuşalım. İki kişinin daha yasak hareketini gördük.

Biri Kimura, diğeri de Tengan. -başkan-

Kimura'nın yasak hareketi gölgesine basılması, Tengan'ın da yalan söylemek.

Diğer kısımlarda da Izayoi ve Kimura savaştı, Ruruka "welp me omg she's gonna kill me" modundaydı. Sonra Kimura'nın yasak hareketini buldu.

Izayoi silah almaya gitti ve Hagakure sayesinde(?) gizli bir geçit buldu. (Büyük ihtimalle Monoka'nın olduğu yer.

Kimura iyice power up yaptı, Ruruka'yı kovalamaya başladı falan.

Ortalık karıştı. (Aoi ve Juuzou kavgasının arasına daldılar, sonra Gekkougahar- pardon Monoka yardıma geldi. Füzeler falan derken bayağı karıştı.)

Bu arada Gekkougahara için bayağı arcade tipi bir kontrol
paneli kullanıyor.

Bölümün son kısımları ise bayağı mindfuck yaşatan kısımlardı.
Tengen ölmeden önce Munakata'nın sorularını cevapladı. Eminiz ki hepsi doğruydu çünkü yasaklı hareketi yalan söylemesini engelliyor. Ve Tengen kimin katil olduğunu biliyor, Munakata'ya söyledi.
Munakata'da biliyor artık. (Tabii ki o kısmı duyamadık, sadece ağız hareketleri vardı.)

Peki Tengen nasıl öldü?
Munakata boğazını kesti, gerçi kendisinin de sağ gözü gitti. Artık göz bandı olan havalı bir karakter olacak! Yaşasın göz bandı! (#teameyepatch #triggered)

Önceki bölümde katil tarafından biri öldürülmemişti. Peki bilin bu bölüm kim öldü?!
Kimura Seiko!
Yeey!

Cidden üzüldüm yalnız ben, hak etmedi ya.. Sadece arkadaşı olsun diye Ruruka'nın her dediğini yap, Ruruka tarafından sırf şekeri yemedi diye ihanete uğra.
İşin kötüsü arkadaşlıkları bittikten sonra bile Kimura, Ruruka'nın ona verdiği ilk şekeri saklamış.

Ruruka neden bu kadar a-hole?????

Pekala, mindfuck yaşatan asıl kısıma gelelim.
Ending sonrasında Munakata'yı görüyoruz, gözü bandajlı falan koluna iğne gibi bir şey batırıyor. (Ben ilk başta şeker hastası sanmıştım, "Belki insulin yapıyordur?" diye düşünmüştüm.) Kimura'nın kullandığı hap/iğne ile aynı olacak ki gözlerim simsiyah oluyor.
Sonra "Şimdi... Bunu sona erdirmenin zamanı." diyor ve bölüm sona eriyor.

Umarım bir sonraki bölümde katliam yapmaya kalkmaz, yapacak gibi duruyor da..
Bayağı #triggered oldu beyefendi çünkü Tengen'in söylediklerinden sonra..

Neyse, söylemem gereken her şeyi söyledim. Tumblr'da bulunan kesim çıldırmış bulunmakta ve iğrenç şakalar yapıyorlar, içim şişti görmekten artık.
Perşembe günü görüşürüz, kendine iyi bakın!

Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Zetsubou-hen | 4. Bölüm Yorumu/Özeti

Herkese merhaba.
Eveet, haftanın o gününe geldik. Zetsubou-hen günü, yeey!
Benim Mirai-hen'e oranla daha çok eğlendiğim seri. (Çünkü why not.)

Neyse, bu anlamsız sıcak ortamda bunu yazacağım. Uykum var, yazının sonlarına doğru saçmalarsam özür dilerim.

(Spoiler ve Hope-senpai içerir.)

Aklıma Disappearance of Hatsune Miku geldi..

Evet, bölümün adından da anlaşılacağı gibi bölüm genel olarak Komaeda üzerineydi. Komaeda sevmeyenler için çok acı verici bir 20 dakikaydı.

Peki, Hope-senpai (Komaeda) kimdir?

Oyunun en trash karakteri olmak ile beraber muhteşem şansı sağ olsun kafasına koyduğu her şeyi yapan bir karakter. Ama dengesiz ve pislik olduğundan çok da sevdiğim bir karakterdir.

(Büyük ihtimalle Ultimate Despair olduktan sonra neredeyse hiç değişmeyen tek karakter bile olabilir.)

Neyse, bu bölümde Mirai-hen'den tanıdığımız Kimura, Izayoi ve Ruruka'da vardı. Yaş sıralaması iyice oturmaya başladı. (Kimura, Izayoi ve Ruruka, Komaeda ve diğer ikinci oyun karakterlerinden daha büyük. Senpaileri..)

Mirai-hen'de de geçen bir konunun nedenini öğrendik. Kimura, Izayoi ve Ruruka belli bir nedenden dolayı akademiden atılmıştı. Kimura ve Ruruka arasında bir gerginlik vardı. Falan filan, bunların en büyük nedeni aslında Komaeda'nın bir hatası yüzünden oluyor. Aslında bir değil iki, şansını da sayarsak üç.

Burada spoilera direkt giriyorum.

Komaeda yetenek sınavı benzeri bir şeyi sabote etmek için bir plan yapıyor plan az çok istediği gibi gidiyor. Ama Ruruka ve Komaeda'nın istediği ilaçlar karışıyor. (Laksatif ve adını bilmediğim bir şey.) Ruruka, laksatifi alıp jüriye vereceği tatlıların içine koyuyor. 

Juri pert oluyor tabii ki, ilacı yapan Kimura olduğu için Ruruka ona bağırmaya başlıyor ve bunu bilerek yaptığını söylüyor. Ama Kimura'da hata yoktu, tüm hata yanlış ilacı alan Komaeda'daydı. 

Bunun üstüne Kimura ve Komaeda'nın çantaları karışıyor, Komaeda'nın çantasında da bomba var. (Ayrıca spor salonunun her yerinde de var.) 

Bu da yetmiyor diğer ilacı bir köpek içiyor ve köpek acayip derecede büyüyüp spor salonunun duvarını deliyor. Bomba aktive oluyor.

Her şey darmadağın oluyor ve tüm suç Kimura, Izayoi ve Ruruka'ya kaldığı için okuldan atılıyorlar.

Komaeda'da uzaklaştırma alıyor gerçi..

Sanırım bölümün adında bu yüzden "Komaeda Nagito'nun Kayboluşu/Yokoluşu"da geçiyor..

Bölümün sonuna doğru Yukizome ve Komaeda konuşuyorlar. Komaeda'nın konuşması aşağı yukarı ikinci oyunun 2. bölümünün başında yaptığı konuşma ile hemen hemen aynı. (Buradan izleyebilirsiniz hatırlamak için.)

Normal olarak da Yukizome'den tokatı yiyor. Hak etti biraz.. (Kendine çöp dediği için yiyor büyük ihtimal, Yukizome sonra ona çöp olmadığını ve değerli bir öğrencisi olduğunu söylüyor.)

Neyse, sonra üçlü senapilerin ve Komaeda'nın durumlarına karar veriliyor. (Senapiler dışarı, Komaeda uzaklaştırma.) Yukizome'de Reserve Course'a geçiyor ama ending sonu bir ağlayışı var.. Üzüldüm ya.. Sempati duymaya başladım Yukizome'ye..

Bölüm hakkında genel olarak yorum yaparsam, beğendim tabii ki. Yani favori karakterlerimden birinin sesini bol bol duydum. Aşırı mutluyum.

Ama Hinata'nın olayını da merak etmedim değil.. Umarım gelecek hafta kendisinden bir haber alabiliriz.

(Bu arada bahsettiğim köpek Tanaka'nın köpeğiymiş, bölümün başındaki aranıyor ilanını unutmuşum dfkljsdf 1 bölümde buldular köpeği yaşasın!)

Pekala, diyeceklerim şimdilik bu kadar.

Gelecek hafta Mirai-hen yazısında görüşürüz~!

Danganronpa 3; The End of Kibougamine Gakuen - Mirai-hen | 4. Bölüm Yorumu/Özeti

Herkese merhaba!
Güzel bir Pazartesi gününden yazıyorum, dün yaşadığım tonla talihsizliğe rağmen hayattayım. Ya da değilim.
Neden mi?
Az sonra öğreneceksiniz!

İlk olarak bölümü bayağı beğendim. Aksiyon doluydu. Kovalamaca ve savaş sahneleri güzeldi. Her zamanki gibi heyecanlıydım.

Güzel güzel ilerliyordu.

Elbette, malum kişiyi görene kadar..

Hepimizin merakla beklediği, "Acaba çıkacak mı?" dediği kişi.

Monoka!

Eveet!
Bu bölümde sonunda gördük. Peki ama nasıl? Bu konu beni ihanete uğramış hissettiriyor. Çünkü... Favori karakterlerimden biri robot çıktı.. Evet, doğru tahmin. Gekkougahara robotmuş ve onu kontrol eden de Monoka'ymış.

Yaşadığım ihaneti tarif edemem.. Sana güvenmiştim Gekkougahara!

Aslında klavyeyi görene kadar her şey normaldi. "Aa, demek robotmuş. Tamam."

Ama sonra.. Klavyeyi gördüm, "Oh no, don't do it."

Daha sonra da Monoka'yı. "FUCK THIS SHIT, I'M DONE." 

Kalkıp sakinleşmek adına balkona çıktım.. Güzel esiyordu..

Son gördüğümden beri hiç değişmemiş.
Asuhoru.

Aslında bu bölümdeki tek önemli sayılabilecek şey buydu.

Bir de Monokuma Theater vardı. (Ben iki oyunda da bu olaydan bir süre sonra sıkıldığımdan benim için çok da önemli bir şey değildi.)

Monoka'da geldiğine göre her şey çok daha eğlenceli olacak?

Bir de içimden bir ses iki anime son bölümlerde birleşecek diyor. Ama büyük ihtimalle öyle bir şey olmaz, 12 bölüm yahu. Nereye sığdıracaklar.

Neyse, en azından mastermind(?) kim onu öğrendik ya da tüm işin kimin altından çıktığını... İkisi de aynı yola çıkıyor nasıl olsa. Tek yapmam gereken oturup diğer olabilecek şeyleri izlemek. Yaşasın!

Bir de şey olayı var, herkes hain olarak şüphelendiği kişiyi gösterdiğinde Kizakura -acayip karizmatik şapkalı karakter- Gekkougahara'yı göstermişti. 

Bunu Tumblr insanları sayesinde fark ettiğimde şok oldum. Vav, adamlar ayarlamışlar!

Pekala, bölüm hakkında daha fazla söyleyebileceğim bir şey kalmadı. Tumblr'da her yere meme ve benzeri tuhaf editler ile dolmuş. Bende kaptırdım kendimi dikkatli olun.

Bir sonraki bölümde görüşürüz~!

#ProtectHagakure2016

Mini Not; Bu bölümde Ryouta'ya içim ısındı. "I wanna protect him." moduna girdim. Umarım sonu kötü olmaz..